15 Eylül 2011 Perşembe

Evet Ayrılınılır.

 Benim bir tane sevgilim vardı 1.5 sene falan birlikteydik.Oje rengimden, ruj rengime kadar karışan bir tip hoş öyle biriyle ben nasıl 1.5 sene birlikte olduysam.Ama zaten olmadım aslında beni çok seviyordu biliyordum ben de çok alışmıştım ee seviyordum da hiç kıyamıyordum o beni öyle sevince benim aklıma da eski sevgilimi öyle seviyor olduğum geliyordu bir nevi onu kendi yerime koyuyordum o yüzden ayrılmaya bile kıyamadım uzunca bir süre, o ayrılınca da üzüldüm hep barıştık. Ama bu çok seviyor olduğum eski sevgilimle de görüştüm sürekli çünkü onu da çok sevmiştim unutmam kolay olmadı.Görüştüm derken abarttım da biraz hani alışverişe çıktık beraber, yemeğe çıktık, sinemaya gittik, saatlerce gezdik, seviştik bile. Her neyse bir gün benim sürtük arkadaşlarımdan biri bunu sevgilime yetiştirince önce bir güzel dayak yedim. Böyle bildiğiniz evire çevire saç saça baş başa olanından ben pek tepki veremedim zaten bir bayan yerde tekmelenirken ne kadar tepki verebilir orası da tartışılır. Sonra ayrıldık tabi. Arkadan tehditler şantajlar özür dilerim dövmemeliydim affetler gonca seni görmeden yapamamlar havada uçuştu tabi. Dövmemiş olsaydı kıyamaz barışırdım. Ama barışmadım. Çok sevdiğim eski sevgilimden de sıtkım sıyrıldı bu arada değmezdi yani onun için, her şeye karışan sevgilimde hiç haketmemişti zaten.Bi anda hepsinden kurtulmuş mu desem, dayak yemiş ortada kalmış mı desem, heryerden vurgun yemiş mi desem işte öyle birisi oldum ben. Sonra hepsinden gerçekten sıyrıldığıma inandığım bi zaman (iki gün sonra falan) lise 1 de dersime giren öğretmenimle çıkmaya başladım. Onunla güzel gidiyordu hiç sorunumuz yoktu. 3 aydır falanda hala birlikteyiz ama nasıl birlikteyiz geçenlerde bu beni döven eski sevgilim konuşmalıyız dedi çıktık konuşmaya diye arabadayız falan sonra dayanamadık sarıldık ağladık saatlerce anlayacağınız gene bana dönmek istiyo ama ne yapsam bilemedim e öğretmen olan da var bu olaylardan sonra da kesin karar verdim ben hep iki kişi arasında kalmaya mecburum sanırım.Ama seçim yapmadım bu sefer ikisiylede gittiği yere kadar.Zaten beni döven eski sevgilimi affetmedim affetmem kıyamadığımdan görüşüyorum sadece bu da şimdi ki öğretmen sevgilime pek haksızlık sayılmaz sanırım.E o da öğrencisiyle çıkmasaymış canım. Benim suçum ne

7 Eylül 2011 Çarşamba

İşte Öyle

Hayatınızda mükemmel erkek karşınıza bir kere çıkar. O da kesinlikle en yakın arkadaşınızdır, düşünürsünüz keşke sevgilim böyle anlayışlı olsa her şeyiyle böyle biri olsa diye. Ama o hiç öyle olmaz her zaman kendi bildiğini okuyan basit, odun hatta çoğu zaman öküzlüğe terfii edebilmektedir kendisi. Can sıkıcıdır bu durum biz kızlar için belki de kötü, neyse kendimizi kandırmayalım evet berbat. İlk zamanlar her şey mükemmeldir. Anlatırız birbirimize kızım şöyle iyi böyle güzel ilk günden sahiplendi elimi tuttu dolaştık önünü kapatsana sana bakıyorlar rahatsız oluyorum dedi kesin hoşlanıyor yani hatta seviyor bile olabilir baksana ilk günden kim böyle yapar ki falan deyip övdük bir de üstüne üstelik. Bir ay geçti iki ay geçti aradan dolabımızdaki milyonlarca mini şortumuzdan kısa elbiselerimizden ve eteklerimizden vazgeçtik onlar için sürekli eşofmanlı, kot pantolonlu, tişörtlü gezer olduk, seviyor sevmese karışmaz diye de kendimizi bir güzel avuttuk. Kızlar için kolay değildir kıyafetlerinden vazgeçmek elimizde 3 kuruş olsa 3ünü de gardıroplarımıza yatırırız. Ama erkek anlamaz annesinin pazardan aldığı tişörtle bir yaz babaannesinin ördüğü kazakla bir kış geçirir. Aradan iki üç ay daha geçer akşam kızlarla dışarı çıkacak olursunuz ki böyle bir sevgiliniz varsa buna sahiden ihtiyacınız olur. Söylersiniz hani iyilik olsun maksat haber vermek olsun biz kızlarla şuraya gidiyoruz bir iki kadeh bir şeyler içip eğleneceğiz kız kıza diye. Kız başınıza ne işiniz var gitme hiçbir yere cevabıyla karşılaşınca bir dumur olursunuz böyle hatta kız kıza takılmayı siz planlamış olsanız bile sevgilim izin vermiyor diyemediğinizden annem hasta babam şöyle yarın sınavım varmış falan diye yeni yalanlar türetmek durumunda kalırsınız en sevdiğiniz arkadaşlarınıza karşı. Bazıları trip atarlar, bazen küserler, bazen anlayışla karşılarlar ama bunların anlayışla karşılayanı az bulunur bana henüz hiç denk gelmedi. Dışarı çıkmaktan vazgeçersiniz onun için, eğlence anlayışınızı değiştirirsiniz o dışardayken siz evde oturursunuz. Gündüz kızlarla falan buluşursunuz bazen ama mutlu olmazsınız mutlu rolü yaparsınız. En sevdiğiniz erkek arkadaşınız gelir tatilde yanınıza birlikte gezmek istersiniz eskisi gibi kahvaltı yapmak, sabahlara kadar balkonda muhabbet etmek, kusana kadar içmek. Ben arkadaşıma gidiyorum dersiniz. Erkeğin evinde ne işin var der. Bir süre sonra eğlendiğiniz, sizi eğlendiren bütün aktivitelerden vazgeçmiş olursunuz. Bir sene olur sıkılırsınız. Abartıyorsun deyip deyip kavga çıkarırsınız çünkü boyunuzu aşmıştır artık yaşadıklarınız yaşıtlarınız orda burda eğlenirken bütün arkadaşlarınız hep birlikte aynı evdeyken yatağınızda yalnız üzgün ve mutsuz olmak koyar adama. İsyan edersiniz ayrılamazsınız. Alışmışsınızdır büyük ihtimal ayrılınca da olsaydı buna da karışırdı deyip bile özleyebilebilirsiniz.  !